Anasayfa
ANASAYFA DETAYLAR

Asırlık Çınar Konuğumuz Oldu

Ünyeli Hattat Mustafa Rakım Efendi Kültür Sanat Salonu'nda düzenlenen Beyoğlu Sohbetleri'nin bu haftaki (27/01/2012) konuğu 1909 İstanbul Bebek doğumlu, son yüzyılın şahidi, Hacı Ali Yıldırım Hocaefendi idi. Ünder Başkanı Av. Ahmet Yılmaz yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Bu akşam ki konuğumuz bir asrın şahidi değerli büyüğümüz, muhterem hocamız Hacı Ali Yıldırım Hocamızdır. Allah kendisine sağlık içersinde uzun ömür versin" deddi. Gecenin ikram sahibi İstanbul Ünyespor Kulübü Başkanı Ayhan Doğan oldu. Hacı Ali Yıldırım Hocaefendi 1936 yılında başladığı Yahya Efendi Camii imam-hatipliğini tam 42 yıl devam ettirdi. Osmanlı’dan Cumhuriyete geçiş döneminin canlı tanığı 3 padişah görmüş olan Hacı Ali Yıldırım Hocaefendi bir asra yakın bir zamandır çok şeyler görüp yaşadığını söyledi. Sultanahmet Camii'nin askeri depo olarak kullanıldığı dönemi tek partili dönemde Türkçe ezan baskılarının canlı şahidi olduğunu aktardı. İmam – hatipliği sırasında ibretlik bir çok olay yaşadığını, bunlardan en ilgincinin ise mezarda duyduğu inleme sesi olduğunu ve kendisini çok etkilediğini söyleyerek olayın ayrıntısını şu şekilde anlattı. “Bir gün görev yaptığım camiye modern giyimli, kravatlı bir bey geldi. Cenazelerinin olduğunu söyledi. Bu dönemde Türkçe ezan modası olduğundan acaba bu şahıs beni kontrol etmek amacı ile mi geldi diye biraz tedirgin olmuştum. Ama ben kararlıydım Arapça okumaya ve okudum da. Daha sonra cenaze geldi. Namazını kıldırdım ve cenazeyi Ortaköy mezarlığına götürdük. Defin işlemleri tamamlandıktan sonra mezarın başına gelip telkin vermeye başladım ki birden çok şiddetli bir şekilde sarsıldım. Deprem mi olmuştu acaba. O zamanlar henüz 20 yaşlarında bir delikanlıyım. Kolay kolay yıkılmazdım. Hemen ardından mezardan bir inilti sesi duydum. Cenaze morktan gelmişti. Acaba morkta bayılıp mezara gelince ayıldı mı diye düşünürken, cenaze yakınlarını durumdan haberdar ettim. Mezarı açalım isterseniz dedim. Mezar görevlileri bunun yasak olduğunu ve açamayacaklarını söylediler. Cenazeye gelen ve görevinin hakim olduğunu söyleyen zat ben  mesuliyeti üzerime alıyorum lütfen açınız dedi. Bunun üzerine mezarı açtık ve iki tahtayı aralayarak cenazenin yüzüne baktık. Aman Allah’ım ! Cenazenin yüzü simsiyah olmuş, bir tek saçı kalmamış. Kocası, tamam tamam anlaşıldı! Deyip mezarı tekrar kapattırdı ve bana dönerek şunları söyledi: " Hocam: Ben eşime ibadetlerine, giyimine kuşamına dikkat et tavsiyesinde bulunuyordum. O da bu konularda lakayıt davranır bu dediklerinle  Müslümanlık olacaksa olmasın öyle Müslümanlık diyordu. Anlaşıldı Hocam anlaşıldı." Dedi. Ben bunları yaşadım. İster inanın ister inanmayın tercih sizin” dedi.        

Eski İstanbul’un soyal hayatından kesitler sunan Hacı Ali Yıldırım Hocaefendi Sultanahmet Camii imamı Sadettin Kaynak’tan Türkçe ezan okuma dersleri aldıklarını ama Allah (c.c.) Türkçe ezan okumayı kendisine nasip etmediğini aktardı. Gecenin ilerleyen saatlerinde Kur’an-ı Kerim tilaveti ve peşinden Hacı Ali Yıldırım Hocaefendi’nin güzel dualarıyla bir Beyoğlu sohbeti daha nihayete ermiş oldu.

Hacı Ali Yıldırım Hocaefendiye ÜNDER üyelerinden Musa Hamarat tarafından Ünye Fotoğraf Albümü hediye edildi.

1.2.2012 00:00:00
Hit: 532