Okuma Sevgisi Dildeki Mükemmeliyeti Temsil Eder
ÜNDER Beyoğlu Sohbetlerinin bu haftaki konuğu sözünustalarından Yenişafak Gazetesi Yazarı, edebiyatçı Osman Akkuşak Beyefendi idi.Üstad Necib Fazıl ile Büyük Doğu’da mesai arkadaşlığı yapmış, Sezai Karakoş iledost, Osman Yüksel Serdengeçti, Arif Nihat Asya ve daha bir çok edebiyatçı ileteşrik-i mesai yapmış, gün görmüş, günler geçirmiş dilin derinliğini zihnintefekkürü ile potasında birleştirmiş usta bir kalem Osman Akkakuş. Yarım asra karib söz ve edebiyat meclislerininaktif katılımcısı olan Osman Bey Üstad Necib Fazıl Beyefendinin yakınarkadaşlarından. Üstadın kayınvalidesi Sara hanım, zevce-i muhteremeleri FatmaNeslihan hanım ve hane-i saadetlerinde uzun süre bulunan Osman Akkakuş şu anekdotlarıÜNDER müdavimleri ile paylaştı: “Üstad’ın baskın bir kişiliği vardı.Mütehakkimbir adamdı. Karşısındaki milletvekili olmuş, bakan olmuş öyle sözünü pekesirgemezdi. Hep kendine tabi kılar. Böyle bir karakteri var. Ben talebecemiyeti başkanı idim. Üstad Büyük Doğu’yu çıkarmaya başlayınca O’na bir mektupyazdım ve bu dergiden dolayı tebriklerimi sundum. Daha sonra bana Büyükdoğu’nunedebiyat sayfasını hazırlamamı teklif etti. Ben de kabul ettim. Büyük DoğuBabıali’de idi. Dergi merkezinde iki telefon var idi. Biri Üstadın odasındadiğeri yazı işleri odasında idi ki o da istihbarat için kullanılıyordu. Bir güntelefon etmek ihtiyacı hissettim. Yazı işlerindeki telefon meşgul idi. Üstad’ın odasındaki telefonu kullanmakistedim. Beni uyardılar. Üstadın bu telefonu kullanmamamız hususunda kesin emrivar. Ben de dedim ki: Üstad bana bir şey demez, siz karışmayın dedim. Dinlemedim girdim ve konuşmamı bitirdim. İkigün sonra Üstad seni çağırıyor dediler. Gittim odasına. Üstadım beni istemişsinizdedim. . Bana “Benim emrimi tebliğ ettikleri halde nasıl odaya girip telefonedersin” dedi. Hoppala. Ben de efendim biz sizi büyük biliyoruz, saygıduyuyoruz. Siz bize telefon soruyorsunuz dedim. Çık dışarı dedi bana. Ben deçıkmıyorum dedim. Kalktı benim kollarımdan tuttu bende O’nun kolundan tuttum.Böyle çekişirken üstadın gömleği yırtıldı. Gazetenin yazı işlerini yapan romancıSelami İzzet Sedes falan ayırmaya geldiler. Efendim polis çağırayım dedi. Senkarışma dedi üstad. Tabi üstadın böyle mert tarafı vardı. Neyse ayırdılar.Bendeki acemiliğe bakın. Şimdi dedim buraya oturuyorum kim çıkaracak benibakalım dedim. Yahu bende ki küstahlığa bak. Genciz tabiî ki, tecrübesiziz. Kapınınoradaki sandalyeye oturdum. Beş dakika bir sessizlikten sonra şimdi kendi isteğimle çıkıyorum dedim. Birkaç ayBüyükdoğu’ya uğramadım. Bir gün gemide karşılaştık. Artık uğramıyorsun dedi.Efendim şehir dışındaydım dedim. Size kızgınım diyemedim. Gel, gel dedi. İhmaletme. Eve de beklerim dedi. Tabi anılar çok bizde. Arif Nihat Asya şiirinustalarından. Yahya Kemal gibi. Bir derinliği var.
Okuma sevgisi dildeki mükemmeliyeti temsil eder diyen Osman Akkakuş gecenin ilerleyen saatlerine kadareski edebiyat meclislerindeki anılarını, sözün inceliklerini, edebiyatın güzelliklerinianlatmaya devam etti.
Programın sonunda Osman Akkışak’a ÜNDER’İN yayınları olan, “Ünye Nüfus Defteri” ,”Ünye Doğumlu Osmanlı Devlet Adamları ” ve Ünye Fotoğraf Albümü hediye edildi.
