Anasayfa
ANASAYFA DETAYLAR

Akif Büyük Bir Vatanperverdir.

Ünyeli Hattat Mustafa Rakım Efendi Kültür Sanat Salonu’nda gerçekleştirilen Beyoğlu Sohbetleri’nin konuğu Türk Edebiyatı’nın önemli isimlerinden Yavuz Bülent Bakiler oldu. Gecenin ikram sahibi Hüseyin Soysal’dı. ÜNDER tarafından hazırlanan ve Yavuz Bülent Bakiler’in seslendirdiği şiirlerden oluşan kısa bir sunum katılımcılara izlettirildi. Hattat Mustafa Rakım Efendi Kültür Sanat Salonu katılımcıları almadı. Yapılan tanışmanın ardından bir konuşma yapan Dernek Başkanı Av. Ahmet Yılmaz; “ Bu akşam Beyoğlu Sohbetleri’nde saygıdeğer bir ustayı misafir ediyoruz. Bu haftaki Beyoğlu Sohbetleri’nde 27 Aralık 1936 yılında vefat eden İstiklal Marşımızın yazarı Merhum Mehmet Akif Ersoy’u konuşacağız. Büyük bir vatanperver, büyük bir kahraman ve abide bir şahsiyet olan Mehmet Akif Ersoy’u  yaşayan başka bir vatanperverden dinleyeceğiz.” Diyerek sözü Yavuz Bülent Bakiler’e bıraktı.   

 

1936 yılında Sivas’ta dünyaya geldiğini söyleyen Bakiler, özgeçmişi hakkında kısa bir bilgi verdikten sonra Mehmet Akif Ersoy’u anlatmaya başladı.

 

Mehmet Akif Ersoy’un büyük bir vatanperver, milli bir kahraman olduğunu söyleyen Bakiler, Mehmet Akif Ersoy hakkında bazı çevrelerin yobazlık ettiğini ve yanlış şeyler söylediğini ifade etti. Bakiler şöyle devam etti: “ Mehmet Akif Ersoy’un şapka takmak istemediği için Mısır’a gittiğini söyleyen yobazlar var. Bir kere şunu ifade etmek istiyorum. Akif doğu medeniyetini de batı medeniyetini de çok iyi bilen aydın bir insandı. Akif’in fes yerine şapka takmak istemediği için Mısır’a gittiği iddiası tam bir cahilliktir. Fes bizim kültürümüze ait bir kıyafet değildir. II. Mahmut tarafından Avrupa’dan getirilen bir kıyafettir. Bu yüzden II. Mahmut’a bu millet ‘Gavur Padişah’ ismini vermiştir. Osmanlı tarihinde ‘gavur’ ismi takılan başka bir padişah yoktur. II. Mahmut’a fesi getirdi diye ‘Gavur Padişah’ diyenlerin torunları bugün Mehmet Akif Ersoy’u fes çıkarıp şapka takmak istemediği için Mısır’a gitmekle suçlamaktadırlar. Bundan büyük cahillik, bundan büyük yobazlık olabilir mi? Mehmet Akif Ersoy işinden istifa etmiş ve çalışacak bir işi kalmamıştı. İstihbarat tarafından da takip edilmeye başlanmıştı. Bu sıralarda bir arkadaşı kendisine Mısır’da bir iş buldu. Mehmet Akif Ersoy beş çocuğu olan bir insandı. Bu iş teklifini kabul etti ve Mısır’a gitti. ” Dedi.

Mehmet Akif Ersoy’un verdiği sözlere sadık kalan bir insan olduğunu söyleyen Bakiler, O’nun, bir gün, üç gün önce değil yirmi yıl önce bile verdiği söze sahip çıkan bir olduğunu söyledi. Bakiler şöyle devam etti: “ Akif’in sohbet toplantılarına katılan bir arkadaşı çocukların yaptığı gürültüden rahatsız olmuş. Dışarı çıktığında Akif’in çocuklarıyla birlikte üç çocuğun oyun oynadığını diğer çocukların Akif’in çocuklarını rahatsız edip kışkırttıklarını görünce, çocuklardan birinin kulağını sıkar.  Daha sonra Akif’e bu çocukların kimin olduğunu sorar. Akif, okulda okuduğumuz yıllarda Hasan Tahsin isimli bir arkadaşımla sözleştik. Hasan Tahsin bana, okulu bitirip evleneceğiz inşallah ve çocuklarımız olacak. Kim önce ölürse geride kalan çocuklara baksın, söz mü? Dedi. Ben de kabul ettim. Arkadaşım Hasan Tahsin öldü. Bu çocuklar yirmi yıl önce söz verdiğim arkadaşımın çocukları. Onlara dokunma, Onlar artık benim çocuklarım, dedi. İşte Akif yirmi yıl önce verdiği söze sadık kalacak kadar karakterli bir insandı.” Dedi.

 

Akif’in haksızlık karşısında susmayacak bir karaktere sahip olduğunu söyleyen Bakiler şöyle devam etti: “ Akif memurluk görevini sürdürdüğü dönemde amiri durumunda olan kişi görevden alındı. Görevden alınan kişinin yerine Mehmet Akif Ersoy getirilecekti. Fakat Mehmet Akif istifa etmişti. Nedenini soranlara, arkadaşıma yapılan bir haksızlık söz konusu, haksızlık karşısında susan dil şeytanın dilidir. Bu nedenle istifa ettim, şeklinde cevap veriyordu. Kıymetli arkadaşlar Akif böyle bir insandı. Bu insanı nasıl oluyor da Türkiye’yi ortaçağ karanlığına götürmeye çalışmakla suçluyorlar. Bundan büyük yobazlık, bundan daha büyük hainlik olur mu?” dedi.

Akif şiirlerinin de okunduğu gecenin sonunda Yavuz Bülent Bakiler katılımcıların aldığı kitaplarını imzaladı.

 

Bakiler’e ÜNDER tarafından yayınlanan Safahat Hafızı Merhum Ömer Çam kitabı, Ünye Fotoğraf Albümü, Dr. Süleyman Berk’in Hattat Mustafa Rakım Efendi kitabı, Osman Doğan’ın Karadeniz’de Bir Boğaziiçi Ünye kitabı hediye edildi.

 

28.12.2010 00:00:00
Hit: 531