Anasayfa
ANASAYFA DETAYLAR

Çanakkale Savaşı'nda Ünyeli Gönüllüler

Çanakkale şehitlerine ve bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Çanakkale şehitleri hatırasına dernek üyelerimizden Sabri Bacacı'nın yazısını sizlerle paylaşıyoruz

Haziran ayının sonlarında idi. Seddülbahir cephesinde, Kerevizdere mıntıkasında 7. tümenimizin siperlerinde günlerden beri devam eden şiddetli muharebeler artık sükûnet bulmuş. Ara sıra baskın ve baskın ihtimaline karşı şiddetli ateş muharebelerinden başka, yalnız düşmana altı metre mesafedeki bomba siperlerinde muharebeler oluyor ve her iki taraf zayiat veriyordu.

Tümenin sağ cenahındaki 21. Alay'ın Yüzbaşısı Saip komutasındaki 1. bölüğünün siperleri ile düşman siperleri arasında mesafe altı metreden yüz elli metreye kadardı.

 Bu günlerden birinde tabur emir subayı 1. Bölüğe beş sivil şahıs getirdi. Bunlar Karadeniz kıyıları halkındandılar. Çanakkale cephesinde şiddetli savaşları haber almışlar, damarlarındaki Türk kanı, kendilerinin yaşlı olmalarına rağmen atıl durmalarına razı olmadığından, orada ateş altında ve memleket müdafaasında ölmeyi istemişler ve müracaat etmişlerdi. Bu arzularına müsaade edilmiş ve bunların keşif hizmetinde, siper baskınlarında, düşmandan bilhassa subay esir almada, ağır makineli tüfek iğtinam (ganimet) etmede kullanılacakları bölük komutasına emredilmişlerdi. Kendileri teçhiz edildi ve bir gün bölüğün cephesi gösterilerek misafir edildikten sonra ertesi gün vazifeye başladılar. Münavebe ile bölüğün ilerisine emniyet ve keşif hizmeti için gönderiliyorlardı. Düşman keşif kollarına baskınlar yaptılar ve aldıkları silahları getirdiler.

On gün zarfında bunlardan ikisi şehit olmuştu. Diğerleri bölük komutanına geldiler "Yüzbaşı dediler, üç gündür tarassut (gözetleme) yapıyoruz, makineli tüfek ve bomba topu mevzilerini keşfettik. Bu gece yarısından sonra kalan üçümüz makineli tüfek yuvasına baskın yapacağız" Bölüğün bütün subay ve eratı, birçok arkadaşlarını şehit etmiş veya yaralamış olan düşman ağır silahlarının keşfine memnundular. Bunlara karşı baskını ise, sevinçle dolu heyecanla karşılıyorlardı. Fakat bir defa düşman siperine kadar yaklaşmak ve sonra çok kuvvetli olan tel örgülerden geçmek ve nihayet kuvvetli işgal edilmesi muhtemel olan istihkâma baskın yapmak çok müşkül bir iş, muvaffak olacağı şüpheli bir hareketti ve muhakkak ölümle karşılanacaktı. Bölük komutanı gibi, bütün bölük eratı da bu yeni arkadaşlarını kaybetmek istemiyorlardı.

Fakat onlar ölümü aramaya karar vermişlerdi. "Millet uğrunda canımız feda olsun"  diyorlardı. Nihayet arzuları  kabul edildi. Bu üç kişinin nereden ne suretle gidecekleri ve baskını  nasıl yapacakları tespit edildi. Yanlarına yalnız beşer bomba ile kasatura ve kamalarını aldılar ve üç kahraman saat 1,30 da siperden çıktılar ve ölüm dolu korkunç karanlığa daldılar. Tekmil bölük siperlerinde bu küçücük müfrezenin baskınının neticesini bekliyordu. Bir saat geçti; hiçbir ses seda yoktu. Nihayet saat 2,45 de şiddetli bir bomba gürültüsü baskının başladığını anlattı. Derhal bütün İngiliz siperlerinde silahlar harekete geçtiler ve on beş dakika bu ateş bütün şiddeti ile devam etti. Ondan sonra ortalığı tekrar hazin bir sükut bürüdü. Şimdi bütün gözler karanlıkları delerek bu kahramanların avdet edip etmeyeceklerini gözlüyordu.

Biraz sonra karanlıklarda sürüne sürüne gelen bir hayal göründü. Bu, kucağında bölük cephesini yan ateşine alan Ağır Makineli Tüfek olduğu halde Ünyeli Rıza idi. Yanında arkadaşları yoktu. "Yüzbaşım dedi: Sessiz bir hareketle sipere sokulduk, fakat düşman burayı kuvvetli tutmuştu ve uyanık bulunuyordu. Bombalarla sipere atladık. İki arkadaşım süngü ile hücum eden İngilizlerle boğuşurken ben kamamı çekerek bu tüfeğin başındaki dört İngiliz'i vurdum ve tüfeği aldım. Arkadaşlarım gırtlak gırtlağa yaptıkları bu savaşta süngü ile şehit edildiler"

Bölük komutanı, Rıza'nın alnından öptü ve bütün siper eratı  onu candan kutladılar. Bu kanlı sahada bıraktığı arkadaşlarının elemine gözleri yaşaran Rıza artık vatani vazifesini yapmış memleketine dönüyordu.  
 

Kaynak: Kadri Perk, Çanakkale Savaşları Tarihi, askeri mecmua sayı 55, 1939, sayfa 175-176 (Kadri Perk, kitabına aldığı bu anektodu Çanakkale Muhaberelerinde Sebdül Bahir Cephesindeki Kerevizdere Mıntıkasında harp eden 7. Tümene bağlı 21. Alayın 1. Bloğu Komutanı Yüzbaşı Saip Avcının notlarından aldığını belirtmektedir.)

     Sabri Bacacı 

    Başbakanlı  Devlet Arşivleri

         Genel Müdürlüğü 

       Sultanahmet / İstanbul

17.3.2010 00:00:00
Hit: 525