Müzik Matematik'dir
Beyoğlu Sohbetleri’nin 06.11.2009 tarihindeki konuğu Türk Halk Müziği’nin ustalarından Sümer Ezgü oldu. Hattat Mustafa Rakım Efendi Kültür Sanat Salonu’nda gerçekleşen programa ilgi fazlaydı. Sohbetle müziğin harmanlandığı gece, Beyoğlu Sohbetleri’nin unutulmazları arasına girdi.
Gecenin ikram sahibi (nöbetçisi) Sabri Bacacı ve Bekir Öztürk’tü. Gecenin nöbetçileri, misafirlerine; bölceli pancar çorbası (kara lahana), tavuklu pilav eşliğinde ayran ve meyve ikram etti. İkramın ardından dernek başkanımız Av. Ahmet Yılmaz, “ Bu akşam burada hat sanatında bir zirve olan Ünyeli Hattat Mustafa Rakım Efendi gibi bir üstadın manevi huzurunda başka bir sanatçıyı bir ustayı konuk ediyoruz. Bu salonun adı kültür sanat salonu ve bu akşam konumuz sanat. Türk Halk Müziği’ni konuşacağımız gecenin konuğu Sümer Ezgü’dür.” Dedi. Konuşmanın ardından sanatçının özgeçmişi başkanımız tarafından okunarak hemşerilerimize takdim edildi.
Beyoğlu Sohbetleri sanatçı tarafından hazırlanan ve Sümer Ezgü tarafından canlandırılan, Atatürk’ün zeybek oynadığı kısa metrajlı bir film izlenmesiyle başladı. Filmin bitmesinin ardından konuşmasına, yerel kültürün yaşatılmasının önemine değinerek başlayan sanatçı, “görüyorum ki sizler bunu başarıyorsunuz. Bu birlikteliğiniz çok güzel. Buralarda sayıların çok önemi yoktur. Bu sıcak ortamda sizinle birlikte olmak çok keyifli.”dedi. Yanında getirdiği, bağlamayı, curayı ve oyun kaşıklarını tanıtan Ezgü, bu çalgıların kullanımını gösterdi. Bölgelere göre ağızların farklılıklarını anlatan sanatçı, “ Uzun havalar Karadeniz’de farklı, Doğu Anadolu’da farklıdır. Hüznü anlatırlar, ritim tutamazsınız. Kullanılan hikayeler ortaktır. Aşkı anlatırlar, ayrılığı anlatırlar, ölümü anlatırlar, gurbeti anlatırlar. İç Anadolu’da söylenen farklıdır, Kerkük’te söylenen farklıdır.” Dedi. Uzun havaları da yörelerine göre seslendirerek örneklendiren sanatçı, daha sonra kırık havaları anlattı. “ Kırık havalar sizlerin en çok sevdiği havalardır. Dinlerken tempo tuttuğunuz havalar bunlar. Bu havalar ve oyunlar da yörelere göre farklılık gösterir. İnsanların yaşadıkları şartlar, fiziki görünümlerini etkilediği gibi, oyunlarını, müziklerini de etkilemektedir. Ege’de oynanan halk oyunuyla Karadeniz’de oynanan halk oyunu farklıdır.” Dedi. Müziğin bir matematik olduğuna değinen Ezgü, sahnenin arkasında bu matematiğe göre çaldıklarını, bizlerin ise bunu bilmediğini, orkestradaki arkadaşların bu matematiği yakalamak için kan ter içinde kaldıklarını söyledi. Yurt dışında konserler verdiğini anlatan sanatçı, “ Bunun iki nedeni var. Biri gurbete göç etmiş ve üçüncü kuşak Türkler’e bu kültürü tanıtmak, diğeri yabancılara tanıtmak. Batı müzikte şah eserlerini vermiştir. Doğu’nun müziğini inceliyorlar. Onlara gizemli geliyor. Bizim müziğimizdeki zenginlik onları etkiliyor. Ama bizler kompleks sahibiyiz, kendi değerlerimizin farkında değiliz. Yörük çadırında ‘dıpdısk, dıpsk’ müzik çalıyoruz. Onlar bunu zaten dinliyorlar. Kendi müziğimizi çalsak, söylesek daha iyi olacak. Onlar buraya farklı olanı görmeye geliyorlar.” Dedi. Türkülerin bir hikayeye dayandığını söyleyen sanatçı, ‘Feraye’ türküsünün hikayesini anlatarak, seslendirdi. Toplumsal çürümeye karşı yaptığı ve değerlerimizi anlattığı ‘Anadolu’dan Geldik’ isimli eserini söylediği gecede Ordu Türküleri’ni de seslendiren sanatçı, dinleyenlere teşekkür ederek konuşmasını bitirdi.
Geceye katılan Ünsev Genel Sekreter Ayhan Doğan, “ Ünye’den yeni geldim. Bugün de Gebze’deydim. Gelmek gibi bir niyetim yoktu. Ama Sümer Ezgü Bey’in konuk olduğunu duyunca, arkadaşlarımız yine Beyoğlu Sohbetleri’nin şanına yakışır bir misafir davet etmişler, bu geceyi kaçırmamalıyım, diye düşündüm ve sizlerle beraber bu güzel geceyi paylaşmak üzere geldim” diyerek, Sümer Ezgü’ye ve gelen arkadaşlara teşekkür etti.
