Anasayfa
ANASAYFA DETAYLAR

Başbakan Ülkenin Bölünmesine Yol Açacak Taviz Vermez

Beyoğlu Sohbetleri’nin 2009-2010 döneminde ilk konuğu Hasan Celal Güzel oldu. 09.10.2009 Cuma günü Hattat Mustafa Rakım Efendi Kültür Sanat Salonu’nda gerçekleşen programa hemşerilerimiz yoğun ilgi gösterdi. Salona sığmayan hemşerilerimizin bir bölümü ayakta, bir bölümü ise salonun dışında, camlar açılmak suretiyle, sohbeti dinledi.

 

Gecenin ikram sahibi (nöbetçisi) eski dernek başkanımız ÜNSEV Genel Sekreteri Ayhan Doğan’dı. Sayın Doğan, misafirlerine bölceli pancar çorbası (kara lahana), Ünye Pidesi ve ayran ikram etti. İkramın ardından dernek başkanımız tarafından Hasan Celal Güzel’in kısa özgeçmişi okunarak  takdim edildi.

 

Konuşmasına karşılaştığı sıcak ve samimi ortamdan dolayı hemşerilerimize teşekkür ederek başlayan Güzel, Ünye’ye gittiğini, dağını taşını gezdiğini belirterek başladı. “ Bizim kocaman, üç metre bir adamımız vardı, hemşeriniz benim de okul arkadaşım. Onunla seçim çalışması yaptığımız sırada gezme fırsatım oldu. Evlerinizin arası çok uzak, birinden diğerine gitmek baya zaman alıyor” diyerek Anavatan Partisi’nde beraber siyaset yaptığı Şükrü Yürür zamanında Ünye’yi gezdiğini anlattı. Her defasında Doğu Karadeniz’e giderken mutlaka Ünye’de durduğunu ve denizin kenarında Ünye Pidesi yediğini anlatan Güzel sohbetin ilerleyen bölümlerinde güncel konulara da değindi.

 

PKK köşeye sıkışmıştır.  Hükümet tarafından başlatılan Demokratik açılıma değinen Güzel, PKK’nın köşeye sıkıştığını ifade ederek, “ Uluslar arası konjoktör çok elverişlidir. Kuzey Irak yönetimi Kandil’e lojistik destek gitmesini engellemeye başlamıştır. Avrupa parasal desteğini çekmektedir. ABD destek vermemektedir. PKK’nın kullanım süresinin bittiği düşünülmektedir. Bu konjoktörde hükümet risk alarak bu açılımı gerçekleştirmektedir. Bugün itibariyle oylarında %39’dan %32’lere bir gerileme söz konusudur. MHP’nin oyları %20-21 civarındadır. Ama bir yıl sonra PKK’nın da çözülmesiyle Ak Parti tekrar oylarını artıracaktır.” Şeklinde sürdürdü. MHP’nin muhalefet tarzını çok doğru bulmadığını belirten Güzel, “ Sayın Başbakanı ve arkadaşlarını tanıyorum. Sayın Başbakan ülkenin bölünmesine yol açacak bir taviz vermez, bu elverişli şartlarda, bu işe duyarsız kalsalar daha fazla vebalde kalırdı” diyen Güzel, böyle müsait bir ortamın bir de 1993 yılında yakalandığını ama değerlendirilemediğini belirtti. Demokratik açılımla birlikte ana dilde eğitimin mümkün olmadığını, ancak seçmeli ders olarak Kürtçenin okutulabileceğini söyledi. “Türkiye’nin Kürt sorunu yoktur. Terör sorunu vardır, Kürtçülük sorunu vardır, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin sosyal ve ekonomik sorunu vardır. Bunun Kürt sorunu şeklinde kullanılması doğru değildir.” dedi.

 

Benim için önemli olan milli çıkarlardır. Demokratik açılım projesinin, BOP’un bir sonucu olduğu ve ABD tarafından yapıldığı yolundaki eleştirilerin yersiz olduğunu söyleyen Güzel, “ Benim içi önemli olan milli çıkarlardır. Yapılanın milli çıkarlara uygun olup olmamasına bakarım gerisi beni enterese etmez.” Dedi.

 

Ergenekon’da darbe yargılanmaktadır. Ergenekon hakkında Mustafa Şıvgın tarafından sorulan bir soruya cevap veren Güzel, Ergenekon davasında bugün itibariyle gelinen noktada darbenin ve darbecilerin yargılandığı belirtti. Ergenekon’un askerlerle ilgili kısmına ilişkin Sayın Şıvgın’ın ikinci sorusuna Nasrettin Hoca fıkrası anlatarak cevap veren Güzel, “ Nasrettin Hoca ışığı yakmış odada anahtarını arıyormuş. Hanımı, ‘‘ Hoca ne yapıyorsun? ’’ diye sormuş. Hoca, ‘‘ Anahtarımı arıyorum’’ diye cevap vermiş. Hanımı tekrar hocaya, “ Peki anahtarı odada mı kaybettin?” diye sormuş. Hoca, “ Hayır, bodrumda kaybettim” demiş. Hanımı “ O zaman neden bodrumda aramıyorsun” demiş. Hoca, “ Çünkü orası çok karanlık, korkuyorum.” demiş.   

 

1 Mart tezkeresi geçmeliydi.  1 Mart tezkeresinin geçmiş olması halinde Türkiye’nin daha fazla yarar elde edebileceğini söyleyen Güzel, 1 Mart tezkeresini Meclisten geçmemesinin Türkiye’nin zararına olduğunu söyledi.

 

Mesut Yılmaz gülmesini bilmez.  Turgut Özal ile ilgili anılarını da anlatan Güzel, “ Bir akşam arkadaşlar “başbakan seni arıyor” diye seslendi. Vakit bir hayli geçti. Telefona gittiğimde, hayırdır Sayın Başbakanım darbe mi oldu? Dedim. Bana “ Haberleri izledin mi?” dedi. Bende izledim efendim, dedim. Mesut Yılmaz için” Adam turistik tesis açıyor, yüzü hiç gülmüyor, gülmesini bilmez mi bu adam? Söyle kaşlarını çatmasın, biraz gülsün?” dedi. Bende “ Sayın başbakanım bundan da mı ben sorumluyum, siz rahat olun O’nun yerine ben gülüyorum” diye cevap verdim. Belli ki başka bir şeye canı sıkılmıştı. Ama Mesut çatık kaşlıdır. Gülerken bile kaşları düzelmez” dedi.

 

Kimin yaptırdığını biliyorum. Ortaya çıkması bana zarar verir. Hüseyin Soysal’ın Özal’a yapılan suikast ile ilgili bir sorusuna, “ Biz ağabeyimize kurşun atanları bulmalıyız, diye çalışma başlattım. Ağabi müsaade edin bu olayın arksındakileri bulalım dedim. Bana “ Ben bu olayı çözdüm, açıklanması bana zarar verir, daha fazla üzerine gitmeyin” dedi. Biz de araştırmayı bıraktık” şeklinde cevap verdi.

 

Hasan Celal Güzel’e sohbetin sonunda derneğimiz ve ÜNSEV tarafından yayınlanan kitaplar ile Süleyman Berk tarafından Hattat Mustafa Rakım Efendi hakkında hazırlanan kitap hediye edilmiştir.       

10.10.2009 00:00:00
Hit: 530