Anasayfa
ANASAYFA DETAYLAR

Efendiliğimiz, tevazumuz umarız birileri tarafından yanlış anlaşılmaz.

19.06.2009 tarihinde ''Beyoğlu Sohbetleri'' muhteşem bir sezon finali ile ara vermişti. Gecede Onursal Başkanımız Sn. İdris Naim ŞAHİN tarafından yapılan konuşmanıın tam metnini bütün dostlarımızla paylaşıyoruz.

 

Bu akşam, bahardan yaza geçtiğimiz bir akşamdayız İstanbul sıcağında farklı bir mekândayız. Üç yıldır buradayız. Ama bu akşamdan itibaren daha kalıcı bir şekilde buradayız. Üç yıl önce, burayı içten gelen arzumuz üzerine Ayhan Doğan, Musa Hamarat, Ahmet Yılmaz arkadaşlarımız bir fiili bir durum oluşturarak burayı yeni adresimiz haline getirdiler. Esasen biz kendimizi buralı sayıyorduk, bu mekândan biliyorduk, bu mekânın bizimle ilgilisi olduğunu biliyor ve iddia ediyorduk. O iddiamızı sözden eyleme dönüştürmek için üç yıl önce arkadaşlar burayı bu hale getirdiler.

 

O günden bugüne Beyoğlu’nda devam eden buluşmaları da buraya taşıyarak bu mekânı güzelleştirdik. Bu mekândaki Ünyeli büyüğümüzü sahiplenerek buluşmaları ve sohbetleri buraya taşıdık. Sohbet, bildiğiniz gibi sahiplenmek demektir. Yani bir birini sahiplenmek, tutunmak, konuşmak şeklinde anlaşılır. Ama konuşmak suretiyle birbirine sahip olma anlamını içerir.

 

Kullandığımız bu mekân olan Hattat Mustafa Rakım Efendi Medresesi’nin tahsisi yine bizim kardeş kuruluşumuz olan Ünye Sağlık Eğitim ve Kültür Vakfı’na yapıldı. O işlemin resmi yazıları vakfımızın genel sekreteri Ayhan Doğan arkadaşımızda. Ben de bu akşam bu toplantıda gördüm. Dolayısıyla bu akşam bizim için dönemin son toplantısı. Ama bir anlamda artık burada Ünyelilerin buluşmasının hiç bitmeyeceği bir zamanın da ilk toplantısı mahiyetini taşıyor. Biz artık burada inşallah edebine uygun manasına uygun bir şekilde varlığımızı ve çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

 

Arkadaşlarımız her zaman yaptıkları özverili çalışmaların bir tanesini daha hazırlamışlar. Dernek Başkanımız ve onun ona göre daha genç ekibi bir bölüm görüntüleri toparlayıp bize bir yolculuk yaptırdılar. Bu akşamdan yakın geçmişe doğru. Zaman on üç yıllık ama fotoğraflar on üç yıllık değil maalesef. Eski arşivlerden belki toparlamak bu çalışmayı zenginleştirmek lazım. Bu yolculukta çok arkadaşımızın emeği var. İsimlerini saymaya kalksam belki eksik bırakırım, onun için saymayayım.

 

Efendiliğimiz, tevazumuz umarız birileri tarafından yanlış anlaşılmaz.

 

Ben bu akşamı düzenleyen, bu akşam özel gayret gösteren, emek veren, ikramlarıyla ev sahipliği yapan bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Mekân veya mekânlar olabilir, yönetimler de olur ama samimiyetle gelmiş kendini güvende rahat hisseden insanlar olmadıktan sonra mekânların da teşkilatların da çok fazla bir manası olmaz. Bizim ev sahipliğimizde arada ufak bir çizgi var. Herkes ev sahibi, herkes misafir konumunda. Ama herkesin birbirine benzer birçok yanı var. Herkes içten herkes samimi ve olabildiğince herkes mütevazi. Fakat bu hiçbir zaman şu anlama da gelmez. Biz, siz hiçbirimiz aciz değiliz, güçsüz değiliz. Efendiliğimiz tevazumuz umarız birileri tarafından çokta yanlış anlaşılmaz. Anlaşılmayacak derecede de biz gerektiğinde varlığımızı hep beraber her yerde sizlerle birlikte yaraşır bir şekilde gösteririz.

 

Çalışmalarımızı zamana bağlı olarak imkânlara bağlı olarak geliştirmek çeşitlendirmek gerek. Bunu da sağolsun arkadaşlarımız yapıyorlar. Resimlere baktığımızda üniversiteli gençlerimizin kahvaltı bölümleri var. Bu, çalışmaların bence çok önemli bir boyutu. Onu biraz daha geliştirmekte fayda var hepimizin el birliğiyle.

 

Denize açılmışız, güzel bir şey bence. Senede bir defa iki defa mümkünse bu buluşmayı yapabilmekte fayda var. Sahalara inmişiz bu çok çok önemli. Oradaki varlığımızı sürdürülebilir kılmakta ve güçlendirmekte mutlaka fayda var. Dolayısıyla yeni dönemde yeni açılımlara hep birlikte katkı vererek kapı aralamakta fayda var. Bunu yapacağımıza ben inanıyorum ve içtenlikle de güveniyorum.

 


Bu akşam ben buraya gelmeden önce gene bir hemşerimiz olan Seyfullah Türksoy’un toplantısındaydım. Büyük bir kısmınız daha çok Türk dünyasına yönelik görsel ve yazılı programlarıyla eserleriyle öne çıkan bu arkadaşımızı tanırsınız. Onun Cevahir Otel’deki toplantısındaydım. İki buçuk üç saat kadar birlikte olduk. Orada da Çeçenistan’dan, Azerbaycan’dan, Kırgızistan’dan, Kazakistan’dan gelmiş misafirler vardı. Türkiye’den Kültür Bakanımız bizim hemşerimiz sayın Ertuğrul Günay Bey de oradaydı. Türk Dünyası üzerine doğal görüntüler, ezgilerden sonra ödüllendirmeler yapıldı. Ben de bir ödül aldım. Bana da bir ödül verildi. Birçok ödülü de Sayın Bakanlar’a ben vermek durumunda oldum. Programın kapanış konuşmasını bana lütfettiler. Çok şey söyledim. Ama bir kısa bölümünü iki cümle ile sizinle paylaşmak isterim. Bu akşama uyacağını tahmin ederek.

 

Dilde birlik, fikirde birlik, işte birlik

 

Kırım’lı Gaspıralı İsmail Bey’in Türk Dünyası’nın birliği için ortak bir dil oluşturma çabalarından bahsettim. Karaman oğlu Mehmet Bey’den de bahsettim. Çünkü Türk Dili’ni 732 sene önce resmi dil olarak ferman buyurduğunun yıl dönümündeyiz. Karaman da kutlamaları var. Onun fermanından da bahsettim. Karamanoğlu Mehmet Bey O fermanında “Bu günden sonra divanda, mecliste, meydanda, dergâhta Türkçeden başka dil konuşulmayacak” demişti. Gaspıralı İsmail Bey’den de bildiğiniz şu sözü nakletmiştim: Dilde birlik, fikirde birlik, işte birlik.

 

Bu sözü bize de çok uyuyor. Herkese tüm Türk Dünyası’na Türk Milleti’nin her derdine rehber bir söz. Biz de Ünye camiası olarak, Ünder olarak Ünsev olarak ve Ünye Spor olarak İstanbul Ünye Spor olarak ve tabi tüm hemşeri derneklerimiz olarak Ordu ve ilçeleri hemşeri derneklerimiz olarak bu sözü kendimize rehber edinebiliriz diye düşünüyorum.

 

Artık gönlüm rahat, gözüm arkada değil

 

Dilde birlik; hem konuştuğumuz dilde hem de gönül anlamında birlik anlamına gelir. Ben birliğimizin daim olmasını diliyorum. Bir şeyi kurmak çok önemli. Derneği kurmak, vakfı kurmak, şirketi kurmak… Hatta hatta devleti kurmak. Ama onu yaşatmak, fitneye dedikoduya kurban etmeden yaşatmak, geliştirmek, sürdürülür kılmak, devamlı kılmak, zannediyorum kurmaktan çok daha önemli. İnanıyorum ki 13 sene önce kurulan Ünder, önemli bir olaydı. Ama13 senedir istikrarlı bir şekilde her dönem ışığını söndürmeden, kapısını kapatmadan, sesini kesmeden, programlarını kesintiye uğratmadan varlığını geliştirerek çeşitlendirerek devam ettirmiş olması ve bundan sonra da ettireceğinin işaretlerini taşımış olması çok çok önemlidir diye düşünüyorum. Ve ben diyorum ki; biz kurduk bir şey yaptık ama bugün Derneği yaşatan arkadaşlarımız; bugünün başkanı ve bugünün misafirleri ve bugünün Ünderlileri bize göre daha fazla şey yapıyorlar. Artık gönlüm rahat, gözüm arkada değil bu çalışmaları sizler gibi bütün Ordu’lu Ünye’li hemşerilerim gibi gıptayla keyifle geliyorum izliyorum gidiyorum. İnşallah hep böyle güzellik içerisinde ağız tadıyla gideriz geliriz birliğimizi hep koruruz diyorum.

 

Ünye’de kurultay düzenleyecek arkadaşlarımız.

 

Hepinize gecenin bu saatinde buradaki yatan zaatın, hattat Mustafa Rakım Efendi’nin ruhaniyetinin ve etkisinin var olduğu bu mütevazi mekanda hayırlar diliyorum, sağlıklar diliyorum, başarılar diliyorum. Bir sonraki programda Ünye’de kurultay düzenleyecek arkadaşlarımız. Orada mevlid programı düzenleyecek, başka faaliyetler yapılacak. Ama buradaki çalışmamız ekim ayında başlar resmi olarak. Fakat Ayhan Bey de “Ramazan programımız olabilir” diyor. Ramazan da yapacağımız geleneksel iftarımız mutlaka olacak. Belki açık havaya taşırız. Mevsim şartları müsait olur gibi geliyor bana.

 

Bilinenler hep yapılacak. Yeni programlar ilavesiyle bu çalışmalar devam edecek. Fakat burası, bu mekân her zaman açık arkadaşlar. Buraya sadece cumaları değil geçerken bile ziyaret temekte fayda var. Bu tarihi camide önce şadırvanında abdest aldıktan sonra bir vakit namazı kılmak, Ok Meydanı’nda ‘Ya hak!’ diyerek ok atmaya benzer. Geçerken uğramakta fayda var, bu güzel bahçeyi görmekte fayda var. Bu nostaljik tarihi mekanda, hatıra kokan bu mekanda birkaç dakika geçirmekte vakti olanlar için mutlaka fayda var. Buraları garip bırakmayalım, uğrayalım. Ben programlara katılamamakla birlikte zaman zaman uğruyorum bunu da söyleyeyim. Program dışı uğradığım bir mekan benim burası. Sizlere de bunu salık veriyoruz.

Hepinize tekrar teşekkürler güzellikler diliyorum. Sağolun

3.7.2009 00:00:00
Hit: 531