Anasayfa
ANASAYFA DETAYLAR

Sivil toplum örgütlerinin amacı “toplum adamı” yetiştirmektir

"üNDER" ünyeliler Derneğimiz tarafından düzenlenen Beyoğlu Sohbetleri’nin 19/04/2013 Cuma akşamı konuğu Sivil Toplum örgütünün içinden gelen ve üNDER'in üyelerinden TBMM Başkanlık Divanı üyesi Ak Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat oldu.

Gecenin ikram sahibi Gebze Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Kispet'ti.
 
Beyoğlu Sohbetleri’ne katılanların tek tek kendini tanıttığı tanışma merasimi sonrasında Dernek Başkanımız Av. Ahmet Yılmaz, Beyoğlu Sohbetlerine katılan TBMM Başkanlık Divanı üyesi Ak Parti Ordu Milletvekili Av.Mustafa Hamarat'a teşekkür ederek bir giriş konuşması yaptı.
 
Dernek Başkanımız Av.Ahmet Yılmaz’dan sonra söz  alan Hamarat derneğin 15 yıldır sürdürdüğü Beyoğlu Sohbetleri’nin buyuk bir başarı olduğunu, emeği geçenleri tebrik ettiğini söyleyerek başladığı konuşmasına sivil toplum örgütlerinin amacının ne olması gerektiğini anlatarak devam etti. Daha sonra bir çok konu gecenin ilerleyen saatlerine kadar konuşuldu.
 
Siyasi kavgaların çoğu siyasetin alanını belirleyememekten, sivil toplum alanını da siyasetçiden beklemekten kaynaklandığını düşünüyorum. Aslında bir çok konu siyasetin alanı değil, sivil toplumun alanı. Ama siz sivil toplumun alanını da tamamen siyasetin alanı olarak kabul ederseniz o zaman her şey siyasetle yönetilsin; siyasetin en somut aygıtı ise devlet, o zaman devlet her şeyi belirlesin. Hatta oturmamızdan, kalkmamıza, okumamızdan giyinmemize kadar her şeyi devlet belirlesin gibi bir kolaycılığa kapılırız. O zaman bu için bir ucu “kamusal alan” tartışmalarını beraberinde getiriyor. Halbuki “kamusal alan”  dedikleri “sivil toplum” alanıdır. Sivil toplum dediğimiz bir alan ve bunun kurumları “sivil toplum” örgütleridir. Yani örgütlü toplum. Gönüllülük esasına dayanan bir etkinliktir. Yaptığı işi gönüllülük esasına yapıldığı için bereketli bir alandır.
 
Sivil toplum “eğitimin dışında” olduğu için eğitim tam manasıyla olamamaktadır. Bunun neticesinde her şey devletten beklendiği için “sivil toplum” eğitim alanında görev almadığı için bir şeyler eksik kaldığı için karşımıza yıllardır okuyan ama okuduğunu bir türlü öğrenemeyen  anlamayan bir nesil ortaya çıkıyor. Bunun en çarpıcı örneği yabancı dil eğitimidir. 6 sene İngilizce okuyoruz ama konuşamıyoruz. Devamında üniversitede okuyoruz yine konuşamıyoruz. Aslında sadece İngilizcede değil bütün derslerde böyle. Sadece İngilizcede en çarpıcı sonucu ortaya çıkıyor.  O yüzden biz “okul aile birliklerine” daha çok önem veriyoruz. Hatta velilerin derslere girip dinlemelerine de imkan sağlıyoruz ve destekliyoruz.
 
Bir sivil toplum örgütü olarak dernekler “doğru okumak, doğru algılamak ve doğru şeyler yapmak üzerine kurulmalıdır. Kendilerine toplumsal alandaki bir boşluğu doğru ve anlamlı bir şekilde doldurmalıdır. Buna da bir örnek verecek olursak: ünye’de bir esnaf fırın açmak istiyor. Bunun için uyugun yer neresidir, burada hangi tür ekmek satabilirim, kaç ekmek üretmem gerekir, arz- talep gibi bazı araştırmalar yaparak bu işten nasıl karlı çıkabilirimin gibi iş öncesi bir fizibilite çalışması yapmaktadır. Ama konu sosyal faaliyet olunca aynı şey bunun içinde geçerlidir. Tek fark bu işin matematiksel bir hesabı olmadığı için kar ve zararları yıllar sonra ortaya çıkmaktadır. Bu camia içersinde hangi alanda boşluk var, bunu tespit etmeli ve ona göre faaliyet göstermelidir diye konuşmasını sonuçlandırdı.
22.4.2013 00:00:00
Hit: 529