Anasayfa
ANASAYFA DETAYLAR

Beyoğlu Sohbetleri´nde Yakın Tarih Konuşuldu

"üNDER" ünyeliler Derneğinin onbeşyıldır sürdürdüğü Beyoğlu Sohbetlerinin 22.02.2013 tarihindeki konuğu Bahçelievler Belediye Başkan Yardımcısı, Tarihçi Zekariya Yıldız oldu.

Yapılan tanışma merasiminin ardından söz alan dernek başkanımız Av. Ahmet Yılmaz, “ Geçtiğimiz hafta Beyoğlu Sohbetleri’nde anayasa yapım çalışmalarını değerli hocamız ömür Aydın Beyle değerlendirdik. Bu akşam yakın tarih sohbeti gerçekleştireceğiz. Değerli hocamı bizlerle İsa Gümüş abimiz buluşturdu. İsa Abi’ye de teşekkür ediyorum.” dedi.

"Sizlerle bir arada bulunmaktan mutluluk duyuyorum" diyen Yıldız : “ 1920 ile 1930 arası Türk siyaset ve devlet yönetiminin şekillenmesini, I. Meclis II Meclis, Hilafetçi – Cumhuriyetçi, Terakkiperverci – Halk Fırkacı – Serbest Fırkacı gibi ayrımlardan Türkiye’nin 1930’dan 1946 ya kadar tek partili diktatöryası, o diktatöryaya giden temel bir kilometre taşıdır Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın açılması kapatılması. Bu saydığım başlıkları konu alan kısa bir tasvir yapacağım. Derin analizlerden ziyade dönemin hadiselerini ana başlıkları ile sizlerle paylaşacağım.

Sivas kongresinde işgal hareketi başladıktan sonra Anadolu’nun hemen her vilayetinde Milli müdafaa teşkilatları kuruluyor ve ilk defa Sivas Kongresi ile birlikte Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında Trakya’dan Anadolu’ya bir üst çatı olarak birleşiyor ve bu teşkilat aynı zamanda Halk Fırkası’nın da kuruluşu olarak da değerlendiriliyor. Bugün CHP’nin kuruluş tarihine bakılırsa “bizim kuruluşumuz Sivas kongresine dayanır” demektedirler. Temel argüman da memleket işgal altında olduğu için memleketin her tarafında bütün siyasi düşüncelerden ari, temel hedefi memleketi düşman işgalinden kurtarmak için kurulan bir teşkilat olarak tanımlanır. Bunun içerisinde, yani bu gurubun içerisinde Mustafa Kemal Paşa, Kazım Karabekir Paşa, Refet Bele Paşa, Rauf Orbay, Ali İhsan Bey, Ali Fuat Bey gibi adını hemen sayabileceğim isimler var. Rauf Orbay son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin başındaki adam, Kazım Karabekir malum Anadolu’ya İstiklal Savaşı için geçen önemli paşalarımızdan bir tanesi. Bütün bu isimler siyasi mülahazaların dışında konuşacak olursak Anadolu hareketinin başarıya ulaşması için çalışan önemli kişiler diyebiliriz. Bu isimler arasında Sakarya Savaşı ile birlikte bazı ufak fikir ayrılıklarının başladığını görüyoruz. Artık görülüyor ki İstiklal Savaşı bir şekilde başarıya ulaşacak. İstanbul’da bir hükümet var. Her şeyden önce 600-650 sene bütün o subayların yetiştiği kadim bir imparatorluk var. Bir tarafta da kurtuluş savaşını başlatan subayların kafasında Jön Türk hareketiyle birlikte kendini göstermeye başlayan bir devlet modeli var. Avrupai tarzda, Doğu etkilerinden kurtulmuş, yönünü batı medeniyetine dönmüş, hem idari hem hayat tarzı anlamında olunca subaylar arasındaki görüş ayrılıkları çıkmaya başlıyor.

Türk siyasi hayatının ilk cinayeti olarak tarihe geçen Ali Şükrü Bey’in öldürülmesi ile birlikte ikinci grubun önemli isimlerinin artık fikirle değil de artık şiddetle susturulması Mecliste ikili bir grubun varlığını daha net bir şekilde ortaya çıkarmıştır.

Mustafa Kemal, Şeyh Said isyanı ile Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasını, İzmir Suikastı ile de İttihatçıları bitirmiştir. İstiklal Mahkemesi Millet Meclisi’ne Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın “halkın din ve vicdan hürriyetine saygılıdır” ifadesi ile bu gerici ayaklanmaya sebebiyet vermiştir düşüncesi bir karine kabul ediliyor ve Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın tüm şubeleri ile birlikte kapatılıyor. öyle olmakla birlikte bu partinin hiçbir yöneticisi hakkında mahkumiyet yok. Partinin yetkilileri olan paşalar hala mecliste oturmaya devam ediyor. Bu eleştiriler şiddetlenince Atatürk’e yapılacağı iddia edilen İzmir suikastı söylentisi ile Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası yöneticilerinin çoğu ve muhalifler bir şekilde ilişkilendirilerek İstiklal Mahkemelerinde yargılıyorlar ve çoğunu asıyorlar.

Bu tasfiyeler olduktan sonra kadro içerisindeki birçok kişi tasfiye edilmiştir. Hiçbir muhalefet hareketi yoktur. Hiçbir muhalefet hareketi olmadan 1925’ten 1930’a kadar tık çıkmadan memleket gider. Mustafa Kemal Cumhurbaşkanı, İnönü Başbakan, hiçbir sorun yok. Bu arada peşpeşe devrimler olur. Harf inkılabı, Şapka kanunu, Tekke ve zaviyelerin kapatılması. Devrim deyip geçmeyin, yüzyıllar boyu oluşan kadim kültürün değişmesidir bu. Yani bir kabuk değiştirmesi, ruh değiştirmesidir bu. Sadece şapka inkılabı ile birlikte 26.000 insanın asıldığı söylenmektedir.”

Beyoğlu Sohbetlerinin sonunda ünyeliler Derneği’nin yayınladığı; Hocaların Hocası ömer çam kitabı, ünye Doğumlu Osmanlı Devlet Adamları kitabı, Karadeniz’de Bir Boğaziçi kitabı, ünye Nüfus Defteri kitabını, Fotoğraflarla ünye Albümü ve ünyeli Hattat Mustafa Rakım Efendi’ye ait tıpkı basımı gerçekleştirilen üç hat levhası hediye edildi.

Gecenin ikram sahibi Av.İslam ATEŞ oldu.

 

1.3.2013 00:00:00
Hit: 531